Türkiye'de alarm veren bir sağlık sorunu! Yılda 200 bin kişi kalp krizi riskiyle karşı karşıya. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, krizin önlenebilir olduğunu belirtiyor.
Türkiye'de kalp krizi nedeniyle her yıl yaklaşık 200 bin kişinin hayatını kaybediyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, kalp krizi ve diğer kalp hastalıklarını önlemek için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
İSTANBUL (İGFA) - Kalp krizi, koroner arterler olarak bilinen kalbi besleyen damarların tıkanması sonucu, kalp dokusunun hasarı ile sonuçlanması şeklinde ifade ediliyor. Gelişen medikal ve girişimsel tedaviler, balon ve stent teknolojilerinin ilerlemesi kalp krizinde sağ kalımı artırıyor.
SİGARA TANSİYONU YÜKSELTİYOR!
Damar sertliğinin gelişmemesi ve kalp krizini önlemek için birtakım tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, sigara, endotel olarak bilinen damarın iç yüzeyine hasar veriyor ve kanın akışkanlığını azaltarak kanda pıhtılaşmayı arttırdığını söyledi. "Bozulmuş bir endotelde, pıhtılaşmanın da artması ile beraber damarın tıkanma riski çok daha fazla oluyor" diyen Güngör, "Sigara ayrıca hem tansiyonu yükseltiyor hem de damarlarda büzülmeye sebep olarak yine endotel hasarına neden oluyor. Sigara kullanan hastalardaki damar sertliği çok daha yaygın oluyor. Bacak damar tıkanıklıkları da hemen hemen neredeyse sadece sigara içen hastalarda görülüyor. Sigara dışında alınması gereken bir diğer tedbir ise kan basıncı kontrolü. Damarın içindeki basınç ‘tansiyon’ olarak tanımlanıyor. Tansiyon ne kadar yüksekse damar iç yüzeyine olan travma da o kadar fazla oluyor. Bu nedenle kan basıncı yani tansiyonun mutlaka normal sınırlarda tutulması gerekiyor. Hipertansiyon, 130/80 mmhg üzeri değerleri ifade ediyor. Burada unutulmaması gereken konu, hem büyük hem de küçük tansiyonun normal sınırlarda olması. Bir değerin bile yüksek olması, hipertansiyon tanımı için yeterli oluyor. Hastadan hastaya değişmekle beraber genellikle 135/85 mmhg üzeri değerlerde medikal tedavi gerekliliği bulunuyor. Hayat tarzı değişikliği de tansiyon kontrolünde etkin oluyor. Tuzsuz diyet, düzenli egzersiz, kilo kontrolü de kan basıncı kontrolünde özellikle genç hastalarda medikal tedavi kadar etkin olabiliyor. Tansiyonla ilgili olarak unutulmaması gereken önemli bir nokta da, hipertansiyonun genellikle klinik şikayet yaratmadığıdır. O yüzden herhangi bir şikayet olmadığı halde ayda bir kez de olsa mutlaka tansiyon ölçümü yaptırmak, 130/80 mmhg üzeri durumlarda bir doktor muayenesi olmak gerekiyor” diye konuştu.
BU RAHATSIZLIKLAR KALP HASTALIKLARI RİSKİNİ ARTIRIYOR!
Kalp hastalıkları riskini artıran rahatsızlıkların teşhis ve tedavi edilmesinin önemini vurgulayan Doç. Dr. Mutlu Güngör, diyabetin bir diğer adıyla şeker hastalığı kalp damar tıkanıklıklarının en sık sebeplerinden biri olarak bilindiğini, kandaki fazla şeker, damar iç yüzeyinde birikerek damar sertliğine sebep olduğunu söyledi.
Düzenli hekim kontrollerinin kalp hastalıklarından korunmanın en önemli faktörlerden olduğunun altını çizen Doç. Dr. Güngör, “Kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümü kriz öncesi önemli bir şikayet tanımlamıyor. Ayrıca kronik hastalıklar da uç organ hasarı gelişmeden önce klinik bulgu vermeyebiliyor. Dolayısıyla özellikle risk grubunda olan kişilerin yıllık kontrollerini mutlaka yaptırması gerekiyor. Postmenopozal (menopozdan sonraki dönem) kadınlar, kırk yaş üstü erkek hastalar, sigara kullanan kişiler ve diyabetik olan hastalarda bu kontroller çok daha fazla önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye'de kalp krizi nedeniyle yaşanan can kayıplarının önüne geçmek için sigara alışkanlığının bırakılması, tansiyonun düzenli olarak kontrol edilmesi ve kalp hastalıklarını tetikleyen faktörlerin erken teşhis edilmesi büyük bir önem taşıyor. Sağlık uzmanları, düzenli sağlık kontrollerinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, kalp krizi riski altındaki bireyleri bu konuda duyarlı olmaya davet ediyor.