Ramazan ayında 2 ana öğün iftar ve sahurdur. Bu iki ana öğün arasındaki zaman içerisinde de vücudun ihtiyacı olan enerjiyi alabilmesi için Ramazan ayında beslenme oldukça önemlidir.
Musa YEŞİLDAĞ/ Sergen DURAK/ Reyhan ÖZBAKIR/ HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - Ramazan ayında öğün sayısı azalır. Ortalama 15 saat aç kalmakla birlikte alınan enerjide düşer. Sıvı tüketimi de azaldığı için metabolizma hızı yavaşlar. Peki Ramazan ayında metabolizma hızının yavaşlamaması için ne yemeliyiz?
SAHURU ATLAMAMAK OLDUKÇA ÖNEMLİ
Ramazanda uzun süre açlık olacağı için sahurun atlanılmaması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Mustafa Can Yılmaz, “Uzun süre açlıkta vücut zaten hipoglisemi yani şeker eksikliği çekiyor. İftarda ise, orucu açtıktan sonra bir su ya da hurma ile birlikte bir kase çorba öneriyoruz. Hızlı tüketim söz konusu olduğu için kan şekeri çok fazla yükselir. Önerim ise 5-10 dakikalık, bir akşam namazı kadar ara vermektir. Vücudumuzdaki doygunluk hormonunun salgılanması ortalama 15-20 dakika sürmektedir. O yüzden iftarımızı süreç olarak, uzun tutmamız gerekmektedir. Bu noktada olabildiğince kompleks karbonhidratlar tüketmeliyiz çünkü uzun süreli sindirimi olan, birden kana karışıp da kan şekerimizi yükseltmeyecek şeyleri tercih etmemiz bizim için en iyisidir. Bu noktada sıvı ile birlikte uzun süre tüketilen tarçın ile süt tüketebiliriz, tuzsuz ve az yağlı peynir, haşlanmış yumurta ve tahıllı ürünler tüketebiliriz. Pideyi iftarda tüketip, sahurda kesinlikle kepekli ya da tam tahıllı ekmek tüketmelerini öneriyorum. Son zamanlarda yapılan çoğu araştırma aralıklı orucun hem kan parametreleri hem de yağ yakımı ve yağdan kilo verme sürecinde faydalı olduğunu gösteriyor.” dedi.
ARALIKLI ORUÇ KİŞİYİ RAMAZAN AYINA HAZIRLIYOR
Aralıklı oruç ile Ramazan orucunun tek farkının sıvı tüketimi olduğunu belirten diyetisyen Mustafa Can Yılmaz, Ramazanda dikkat edilmesi gereken bir diğer konunun fiziksel aktivite olduğuna dikkat çekti. Orucu açtıktan sonraki 2 saat içerisinde çok fazla fiziksel aktiviteyi önermediğini dile getiren Yılmaz, “Yediklerinin kana karışması durumu vardır. Bu karbonhidratlarda kısa olduğu gibi yağlarda uzun bir süreçtir. İftardan 1,5-2 saat sonra 30-40 dakikalık orta şiddetli bir fiziksel aktiviteyi her sağlıklı bireye öneririz.” şeklinde konuştu.
SIVI AÇIĞINI KAPATMAYA VE TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT!
Ramazan ile ilgili ilk dikkat edilmesi gereken noktanın sıvı açığının kapatılması ve tuz tüketimine dikkat edilmesi olduğunu vurgulayan Diyetisyen Yılmaz, tuz kullanımı insanları daha fazla susatacağı için sıvı dehidrasyonunu iyice artıracağını kaydetti. Hızlı tüketimden kaçınılması gerektiğini dile getiren Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
“Son yapılan araştırmalara göre, Ramazanın ortalarına doğru tatlı tüketiminin arttığı görülmektedir. Bunun istikrarlı bir şekilde 30 gün boyunca en az 2 ara öğün olmak şartıyla, sahur ve iftarla da birlikte bu Ramazan sürecini atlatırlarsa herkes için daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.”