Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın katledilmesine ilişkin davada verilen kararlar, ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Areda Survey'nin açıkladığı sonuçlara göre, halkın çoğunluğu mahkemenin kararlarını adil buluyor.
Türkiye'nin uzun bir süredir gündeminde olan Narin Güran cinayetinin mahkeme kararları araştırma konusu oldu. Türkiye genelinde 4 bin 48 kişiyle gerçekleşen araştırmaya göre, halkın yüzde 66,2’si Narin Güran davasında verilen cezaların adil olduğunu düşünüyor.
İSTANBUL (İGFA) - Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın katledilmesine ilişkin davada karar açıklanmış ve mahkeme, sanıklardan Salim Güran, Yüksel Güran ve Enes Güran’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken, Nevzat Bahtiyar’ı 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Uzun süredir Türkiye gündeminde yer alan bu dava, kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyordu.
Peki, mahkemenin verdiği karar toplum nezdinde ne kadar adil bulundu?
Areda Survey araştırma şirketi, Narin Güran cinayetinin mahkeme kararlarını Türk halkına sordu.
Türkiye genelinde 4.048 kişiyle gerçekleşen araştırmaya göre, Türk halkının yüzde 66,2’si Narin Güran davasında verilen cezaların adil olduğunu düşündüğü ortaya çıktı.
30 Aralık 2024 - 1 Ocak 2025 tarihleri arasında yapılan araştırmanın, kantitatif araştırma yöntemlerinden CAWI tekniği ile “Areda Survey’in Profil Bazlı Dijital Paneli” kullanılarak gerçekleştirildiği kaydedildi.
Narin Güran davası kapsamında verilen cezaların toplum nezdinde adil mi olduğu sorusu, Areda Survey tarafından gerçekleştirilen araştırma ile gündeme oturdu. Türkiye genelindeki 4.048 kişilik katılımcıyla yapılan ankette, halkın yüzde 66,2'si mahkeme kararlarının adil olduğunu düşündüğünü belirtti. Bu sonuçlar, toplumun adalet algısı ve hukuk sistemine olan güveni açısından dikkat çekici bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda, kamuoyunun hukukun üstünlüğüne olan inancını da yansıtan bu veriler, Narin Güran davasının toplumsal etkisini bir kez daha ortaya koyuyor. Mahkeme kararlarının adaleti, Türk halkı için önemli bir konu olmaya devam ederken, bu tür duyarlı araştırmaların sonuçları toplumun farkındalığını artırmaya ve adalet sisteminin şeffaflığını sağlamlaştırmaya yardımcı oluyor.
