TAR-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Uzman Tarım Danışmanı Lütfü Açar, 2024 üretim sezonunu titizlikle değerlendirdi. Açar'ın açıklamaları, tarımsal üretimin emek, masraf ve bilgi gerektirdiği üzerinde durdu. Hububat ve ayçiçeği üretimindeki değişkenlikler ve iklim koşullarının etkisiyle ilgili endişeler dile getirildi. Açar'ın detaylı incelemeleri, tarım sektöründe dikkat çeken gelişmelere ışık tutuyor.

TAR-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ,Uzman Tarım Danışmanı ve Ziraat Yüksek Mühendisi Lütfü Açar üretim sezonunu değerlendirdi.

Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - TAR-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ,Uzman Tarım Danışmanı ve Ziraat Yüksek Mühendisi Lütfü Açar, 2024 yılı üretim sezonu ve üretimi değerlendiren yazılı bir açıklama yayınladı.

Açar’ın açıklaması şöyle;

“Üretim bir planlamadır. Bu anlamda üretim sezonu başı itibari ile gerekli planlamalar yapılmalıdır. Hedefler konulmalıdır.  Neticesinde bir yıllık emek masraflarla ilişkilendirilerek üretim sezonuna başlanılmalıdır. Akabinde hasat devresinde yapılan emeğin ve masrafların karşılığı da bu doğrultuda alınmaktadır.

Bu anlamda bölgemiz genelinde üretimi yapılan üretimlerden erken dönemlerde ekilen yem bitkileri hasadı ile başlayan hasat devresi bölgemiz ekonomisinde önemli bir yeri olan hububat hasadı ile devam etmiştir. Bölgemiz tarımında önemli bir yeri olan yağlık ayçiçeği üretimi hasadı da başlamıştır. Önümüzdeki günler itibari ile sonuçlanacaktır. İlimiz ile özdeşleşen çeltik tarımı ile de bir anlamda bölgemizde üretim sezonu sonuçlanacaktır. Bölgemiz genelinde sebze ve meyve üretimleri de önemli yer tutmaktadır. Mevsim itibari ile olgunlaşan meyve ve sebzeler toplanmakta ve pazarlarda tüketimlere arz edilmektedir.

Tarımsal üretim; Emektir. Masraftır. Bilgidir.  Tabiidir ki planlamadır. Gün geçtikçe ağılaşan ekonomik şartlar ile birlikte değişen iklim şartları da dikkate alınarak hedefe yönelik planlama üretim sezonu başı itibari ile yapılmalıdır. Aksi durumda üretim sezonu başı itibari ile yapılan eksik ve yanlış uygulamaların telafisi pek mümkün olmamaktadır.

Bu anlamda hububat üretimleri ile ilgili gözlemler ve tespitlerden; üretimlerin değişken olduğu görülmüştür. Aynı üretim şartlarında ve de iklim şartlarında dekara verimlerin 350 Kg ile 750 Kg aralığında olduğu gözlenmiştir. Tarla bazında 800 Kg geçen üretimler de görülmüştür. Bu üretim miktarları ile birlikte randımanlarda da ciddi değişkenlikler olduğu tespit edilmiştir. Birde önemli bir konu vardır. Belki bir alım politikasıdır. Ancak gerçekten bu konu devlet tarafından gerçek anlamı ile açıklanmalıdır. Alım esnasında “ yumuşak buğday” “sert buğday” tanımlamaları ile alım esnasında ciddi bir fiyat spekülasyonlarına sebebiyet verilmektedir. Üretici nezdinde ciddi kafa karışıklığına neden olmaktadır. İlerleyen zaman dilimi içerisinde fiyat farkları dikkate alınmadan üretimler Pazar bulmaktadır. Konu başta ilgili sivil toplum kuruluşların, bilimsel kuruluşların ve de devletin ilgili birimleri tarafından değerlendirmeleri önemlidir. Konu ilgili gerekçeler ile açıklanmaya muhtaçtır.

Ayçiçeği üretimleri ile ilgili verim konusunda şimdilik bir değerlendirme yapmak erken olabilir. Ancak ayçiçeklerinde gelişimler dikkate alındığında kıraç şartlarda üretimler üç kategoride değerlendirilebilir. Üretimlerin 1/3 nin uzun yılların ortalamaların üstünde olabileceği, 1/3 nin ünün uzun yıllar ortalamalar seviyesinde ve de 1/3 nin ise verimlerin ortalamaların altında olabileceği görülmektedir. bu anlamda değişen iklim şartları dikkate alındığında ayçiçeği üretim tekniklerinde önümüzdeki yıllarda ciddi değişkenlikler olabileceği beklentidir. Bu konuda bilimsel kuruluşların ciddi araştırmaların olduğu gözlenmektedir.”

TAR-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ziraat Yüksek Mühendisi Lütfü Açar'ın değerlendirmelerine göre, tarımsal üretim süreci titizlik ve doğru planlama gerektiriyor. Hububat ve ayçiçeği üretiminde yaşanan değişkenlikler, ekonomik şartlar ve iklim değişiklikleriyle birlikte tarım sektöründe belirsizlik yaratıyor. Açar'ın sunumu, tarımsal üretimde karşılaşılan zorlukları ve dönüşüm ihtiyacını detaylı bir şekilde ortaya koyuyor. Gelecek yıllarda tarım sektöründe yapılması gereken gelişim ve düzenlemeler, tarım politikaları üzerine düşündürücü bir perspektif sunuyor. Bu kapsamlı değerlendirme, tarım sektöründeki paydaşlara önemli ipuçları sağlıyor.