Prof. Dr. Nevzat Tarhan'dan Sınır Kişilik Bozukluğu ve Bipolar İlişkisi Yorumu
Ünlü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sınır kişilik bozukluğu ve bipolar rahatsızlık arasındaki ilişkiyi mercek altına aldı. Sosyal sınırlarını çizemeyen kişilerin yaşadığı zorlukları ve tedavi sürecindeki önemli detayları keşfedin!
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Borderline ile Bipolar arasındaki ilişkiye dikkat çekti.
İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, borderline kişilik bozukluğu konusunu değerlendirdi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kişilik bozukluklarının üç ana kümeye ayrıldığını ve borderline kişilik bozukluğunun B kümesi olarak bilinen empati yoksunluğunun baskın kişilik bozukluklarından birisi olduğunu dile getirerek, “Narsistlik kişilik bozukluğu, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu, anti sosyal kişilik bozukluğunun da içinde olduğu gruptan bir tanesi borderline kişilik bozukluğu. Sınır kişilik bozukluğu olarak da Türkçeye çevriliyor. Kişinin sosyal sınırlarını, duygusal sınırlarını, bireysel sınırlarını çizememesi söz konusu. Kendisi ile ilişkisinde kendi iç dünyasıyla, dış dünya ile ilişkilerde sosyal ilişkilerde aile ilişkilerinde, iş ilişkilerinde sınırlarını çizemez bu kişi. Onun için sınır kişilik bozukluğu denilmiş” dedi.
“BORDERLİNE KİŞİLER SOSYAL SINIRLARINI BİLE BİLEMİYOR”
Bir insanın sınırlarını bilmesinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “Haddini bilen Rabbini bilir diye bir cümle var… Aslında insanın haddini bilmesi, sınırlarını bilmek anlamında. Kendi gücünü, kapasitesini, haddini bilebilen kimse saygıdeğer oluyor. Ama bu borderline kişiler sosyal sınırlarını, kendi iç dünyasındaki sınırları bile bilemiyor. Nerede üzülecek, nerede gülecek, kendi duygusal okuryazarlıkları yok. Kendi duygularının farkında değiller.” diye anlattı.
“KİŞİ EŞİK ALTI BİPOLAR TANISI ALIRSA İLAÇ TEDAVİSİ GEREKİYOR”
Borderline kişilik bozukluğu ile Bipolar bozukluk arasındaki ilişkiye de işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Borderline kişilik bozuklukları olan kişiler yaşam boyu takip edilmiş ve yüzde 96’sı bipolar tanısı almış. Bipolara zemin hazırlıyor. Onun için bazı araştırmalar bunlara bipolar altı diyorlar. Bipoların alt formu. Eşik altı bipolar diyorlar. Eşik altı duygu durum bozukluğu ile ilgili. Zaten eşik altı bipolar tanısı alırsa ilaç tedavisi gerekiyor.” diye konuştu.
İlaç tedavisiyle hastanın düzeldiğini ve borderline zannedilen kişilerin aslında eşik altı bipolar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Bu tip bipoların mani ve depresyon dönemleri olmuyor. Eşik altı. Sanki onun kişiliği bu zannediyorsunuz. Ama tedavi edince düzeliyor. Çünkü yapılan araştırmalarda görülüyor, beyinde seratonin geni bozukluğu var bu kişilerde. Seratonin gen bozuklukları var. Mesela bu kişiler aşırı büyütürler veya yerin dibine batırırlar. Karşısındakini bir anda göklere çıkarırlar. Mesela bir borderline anne çocuğunu sabah şapur şupur öper, öğleden sonra ‘Allah belanı versin, seni neden doğurdum’ der. Bu borderline bir annelik. Bu kişiler bir kimlik karmaşası yaşar. Devamlı dengesizdirler. Para harcamada da dürtüsellerdir” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın değerlendirmelerine göre, sınır kişilik bozukluğu yaşayan bireylerin büyük bir kısmı zamanla bipolar tanısı alıyor. İlaç tedavisi ile düzelen bu durum, genellikle eşik altı bipolar bozukluğun tezahürü olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumda doğru tanı ve tedavi süreci oldukça önem taşıyor.