İş Verimine Zarar Veren Aşırı Sıcaklarla Mücadele Çağrısı
Dünya genelinde aşırı sıcaklar, iş verimini olumsuz etkileyerek 2030 yılına kadar yıllık 4 trilyon dolardan fazla üretkenlik kaybına yol açabilir. Mercer'den yapılan çağrıda işverenlere, çalışanları aşırı sıcaklardan korumak için önlemler almaları çağrısı yapılıyor. İş yerlerinde alınacak önlemlerin kritik öneme sahip olduğu belirtiliyor.
Aşırı ısınma her yıl dünyada 675 milyar saatlik iş kaybına neden olurken, işverenler, çalışanlarını küresel ısınmanın etkilerinden korumak için kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar geliştirmesi gerekiyor.
İSTANBUL (İGFA) - Pek çok farklı endüstrideki işletmeler aşırı sıcağın insan sağlığı üzerindeki etkilerini hissedecek..
Lider küresel insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı firması Mercer, dünyanın her yerinde kırılan sıcaklık rekorları konusuna dikkat çekerken, iş verenleri çalışma ortamlarına yönelik önlemler almaya çağırdı. Aşırı sıcaklık depresyon gibi zihinsel sağlığı tehdit eden sağlık durumlarını tetiklediği belirlenirken, pek çok solunum ve kalp-damar hastalığını da beraberinde getirdiği kaydedildi.
AŞIRI SICAKLAR 2030 YILINA KADAR YILLIK 4 TRİLYON DOLARDAN FAZLA ÜRETKENLİK KAYBINA NEDEN OLACAK
İş yerindeki ısı stresi nedeniyle her yıl toplam çalışma saatlerinin yüzde 2'sinin kaybedilebileceği öngörülüyor.
Aşırı sıcakların ise 2030 yılına kadar yıllık 4 trilyon dolardan fazla üretkenlik kaybına neden olacağı düşünülüyor.
İşverenlerin çalışanlarını aşırı sıcak ve ısı stresinden korumak için kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapması gerekiyor.
İşverenler, çalışanlara ısı stresinin ne olduğu, sağlıklarını ve güvenliklerini nasıl etkilediği ve sıcaklık seviyesinin ne zaman ve kimler için kritik olduğu konularında eğitim verebilir. Aşırı sıcak ortamlar çalışanlar için güvensiz hale geleceğinden işverenler, çalışma saatlerini buna göre düzenleyebilir. Dünya çapında pek çok tarım işçisinin gece çalışması buna örnek gösterilebilir. Bazı durumlarda daha kısa çalışma saatleri ve daha uzun dinlenme süreleri gibi esnek çalışma programlarına ihtiyaç duyulabilir. Pek çok hükümet politikası bu konuyla ilgili henüz gelişme aşamasında olsa da işverenler iç ve dış politikalar da dahil olmak üzere aşırı sıcaklara ilişkin işyeri güvenliği kurallarını da değerlendirebilir.
ORTA VADEDE TEKNOLOJİ DESTEKLİ ISI STRESİ İZLEME SİSTEMİ DEVREYE ALINABİLİR
İşverenlerin orta vadede teknoloji destekli ısı stresi izleme sistemini devreye almaları da önerilen çözümler arasında. Hindistan'ın Bengaluru kentindeki Covid 19 salgını sırasında yapıldığı gibi, güneş enerjisi sistemlerinin kurulumunu yapanların, giyilebilir termometreler ve dronlar kullanarak sıcaklığı uzaktan izlemesiyle bu stratejilerin uygulanmaya başlandığını görüyoruz.
Mercer Doğu Akdeniz CEO’su Dinçer Güleyin, çalışma ortamlarının sıcaklık artışına karşı kontrolü daha kolay olsa bile, yoğun kentsel ortamlarda yaşayan ve çalışan kişiler ile güney yarımkürede orantısız risk altında olan kişiler arasında aşırı sıcaklığın riskleri eşit şekilde dağılmadığını belirterek, "Artan sıcaklıklar insanların performansını ve sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkiliyor. Çalışan verimliliğindeki azalma, daha düşük çalışan gelirleri, bireyler ve aileler üzerinde daha büyük mali baskılar gibi sonuçlara yol açabilir. Şehirlerde satış, gelir ve emlak vergisi gelirlerinde de kayıplar yaşanması muhtemel. Dünya ısındıkça, aşırı sıcaklıklarla baş edebilecek toplumsal ve ekonomik dayanıklılığı oluşturmak için kısa, orta ve uzun vadeli yenilikçi stratejilere ve yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. Ancak işverenlerin bu değişimin önemli bir parçası olduğu bir kamu-özel ortaklığı yaklaşımını benimsersek bu konuda başarılı olunabilir” diye konuştu.
Aşırı sıcaklar, iş dünyasında ciddi bir tehdit oluştururken, iş verimliliğini olumsuz etkileyebilir. Çalışma ortamlarında ısı stresine karşı alınacak önlemler, çalışanların sağlığını ve verimliliğini korumak adına büyük önem taşıyor. Mercer Doğu Akdeniz CEO’su Dinçer Güleyin'in vurguladığı gibi, aşırı sıcaklarla mücadelede işverenlerin kısa, orta ve uzun vadeli planlar geliştirmesi gerekmektedir. Teknoloji destekli sistemlerin kullanımı da bu mücadelede etkili bir çözüm olabilir.