Felçli Kadınların Cinsel Hayatı Ve Anne Olabilme İmkânı Var Mı?
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı tarafından yapılan açıklamalarla, felçli kadınların cinsel hayatlarını sürdürebileceği ve hatta anne olabileceği belirtildi. Toplumda yanlış algılar ve iletişim eksiklikleri nedeniyle engelli kadınlar sosyo-seksüel adaptasyon sorunları yaşarken, uzmanlar terapilerle uyum sağlamalarını destekliyor.
Felç, kadınlığın ve cinsel kimliğin kaybolduğu anlamına gelmez. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çorum, felçli kadınların da cinsel olarak aktif olabileceğini ve hatta anne olabileceklerini söyledi.
İSTANBUL (İGFA) - Toplumda, felç geçiren bireylerin aseksüel olduğu yönünde yanlış bir algı bulunuyor. Engelli kadınlar, bu yanlış bakış açısı ve iletişimin de etkisiyle düşük özgüven, düşük özsaygı sonucu, sosyo-seksüel adaptasyonla ilgili daha fazla sorun yaşıyor.
İnsanlar, engelli insanların aslında hamile kalabileceğini, çocuk sahibi olabileceğini ve çok başarılı ebeveynler olabileceğini anlamıyor.
Felçli olmanın, cinselliğin kişiden alındığı anlamına gelmediğini ve felçli kadınların kadınlıklarının tadını çıkarabildiklerini belirten Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çorum, “Felç geçiren kişiler cinsel olarak aktif olabilir ve seksten zevk alabilirler. Ayrıca çocuk sahibi olabilirler. Cinselliği ve doğurganlığı yönetmeyi amaçlayan terapiler ve tedaviler, vücudunuzdaki değişikliklere uyum sağlamanıza yardımcı olabilir” diyor.
“FELÇLİLER ASEKSÜEL DEĞİLDİR”
Doç. Dr. Mustafa Çorum, felç sonrası kadınlarda seks hayatı hakkında yaptığı değerlendirmelerde, felcin kişinin hayatının birçok yönünü etkileyen travmatik bir olay olduğunu, bu yönlerden biri de cinsel işlev olduğunu kaydetti.
"Kadınlar felç kaldıktan sonra tekrar seks yapıp yapamayacaklarını, bir partner bulup bulamayacaklarını ya da partnerlerinin kendileriyle kalıp kalmayacağını, çocuk sahibi olmanın mümkün olup olmadığını merak ediyorlar" diyen Doç. Dr. Çorum, "Elbette, felç bir kadının cinselliğini etkiler, buna fiziksel işlev, duyum ve tepkideki değişiklikler de dahildir. Öz imaj sarsılabilir. Ancak cinsellik felçten sonra ortadan kalkmaz. Felç, bir kadının libidosunu, çocuk sahibi olma yeteneğini etkilemez. Ayrıca felçli kadınlarda cinsellik, erkeklere göre daha az etkilenir. Engelli olmayan bir kadına göre, görece daha pasif olsa bile bir kadının cinsel rolünü benimsemesi fiziksel olarak daha kolaydır. Felç kişiyi fiziksel, bilişsel ve duygusal olarak değiştirebilir, ancak bireylerin aseksüel oldukları veya artık herhangi bir cinsel yakınlığa ihtiyaç duymayacakları düşüncesi yanlış bir kanıdır. Cinsel işlevlerinin ve cinsel yaşamlarının çeşitli yönleri yaralanmadan olumsuz etkilenmiş olsa da çoğu kadın cinsel olarak aktif olmaya devam eder. Seks hâlâ hayatlarının önemli bir parçasıdır" diye konuştu.
Kadın, erkek, ileri yaşta ya da genç felç hastalarında, yeni teknolojileri kullanarak uygulanan başarılı tedaviler, felçliler için her yönden umut ışığı olmaya devam ettiğini kaydeden Doç. Dr. Mustafa Çorum ve ekibinin uyguladığı robotik yöntemlerle yalnızca yakın zamanda felç kalmış hastaların değil, 10–15 yıldan fazla süredir felçli olarak yaşayan kronik felçlilerin de ayağa kalkabilmesi mümkün olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Mustafa Çorum, felç sonrası cinsellik konusunda kadınların yaşadığı endişelerin anlamını vurgulayarak, fiziksel değişikliklerin cinsellik yaşamlarını etkileyebileceğini ancak bunun kadınlığın kaybolması anlamına gelmediğini açıkladı. Cinselliği ve doğurganlığı yönetmeyi destekleyen terapilerin, vücut değişikliklerine uyum sağlamada önemli rol oynadığını belirtti. Robotik yöntemlerle felçli hastaların tedavisinde umut ışığı olan Dr. Çorum, uzun yıllar felçli olan kişilerin dahi rehabilitasyon sürecinden başarıyla çıkabileceğini ifade etti.