İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsrail'in TRT Arabi ekibine düzenlediği hava saldırısını sert bir dille kınadı. Altun, İsrail'in Gazze'de gazetecilere yönelik saldırılarının uluslararası toplum tarafından durdurulması gerektiğini vurgulayarak, sessiz kalanların bu soykırım suçuna ortak olduğunu belirtti. İsrail'in medyayı hedef alarak katliamlarını gizlemeye çalıştığını ifade eden Altun, bu vahşete karşı tüm dünyanın sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsrail’in, TRT Arabi ekibine düzenlediği hava saldırısıyla ilgili, sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.

ANKARA (İGFA) - İletişim Başkanı Altun paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“İşgalci İsrail'in gazetecileri kasıtlı olarak hedef alması hız kesmeden devam ediyor.

Gazze’deki Nuseyrat kampında yayın hazırlığı yapan TRT Arabi ekibi aracı İsrail ordusu tarafından hava saldırısına uğradı. Bağımsız kameraman olarak çalışan Sami Şahada ağır yaralandı, ameliyata alındı. TRT Arabi muhabiri Sami Berhum olaydan yara almadan kurtuldu.

Bu alçak saldırıyı kınıyoruz. Bu bir terördür. Bu terörün durması, batı dünyasının bir an evvel bu vahşete karşı çıkması gerekmektedir.

İsrail katliamlarının görünmemesi için gazetecileri hedef almakta, basın özgürlüğüne saldırmaktadır. Uluslararası toplumun bu saldırılara karşı kayıtsız kalması da İsrail’i cesaretlendirmektedir.

Artık yeter! Uluslararası toplum gözlerimizin önünde cereyan eden vahşete karşı harekete geçmelidir. 

Bu sistematik saldırılara karşı sessiz kalanlar, İsrail’in soykırım suçuna ortak olanlardır. 

Bir kez daha İsrail'in Gazze'de Gazetecileri hedef alan saldırılarını kınıyor, kameraman Sami Şahada kardeşimize Allah’tan şifalar, TRT ailemize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.”

İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un İsrail saldırılarına dair yaptığı açıklama, uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı. Altun, basın özgürlüğüne verdiği önem ve gazetecilere yönelik saldırıları kınama tutumuyla dikkat çekti. Özellikle İsrail'in Gazze'de yaralanan gazetecilere yönelik saldırılarının artması üzerine yapılan bu sert açıklama, insan hakları savunucuları ve uluslararası toplumun dikkatini çekti. Altun'un vurguladığı gibi, sessiz kalmak soykırım suçlarına ortak olmaktır ve bu tür vahşetlere karşı tüm dünya birlikte hareket etmelidir.