Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmenlerin görev yerleri değiştirilirken yaşanan olaylara ilişkin açıklamalarda bulundu. Protestoların arkasında sivil toplum kuruluşlarının olduğunu belirten Tekin, eğitimin politik amaçlarla kullanılmasına karşı olduklarını vurguladı.

ANKARA-BHA Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Proje okulu" kapsamında bulunan okullarda görev yapan öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirilmesine ilişkin yaşanan olaylara, "Türkiye genelinde 20 civarında okulumuzda bu olaylar oldu. Bunların da büyük çoğunluğu öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz tarafından değil ne hikmetse ‘mezunlar derneği’ tarzında sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade eden yapılar tarafından organize edilmiştir. Saçma sapan çağrılara kulak vermeyip okullarımızı bir siyasi partinin politik amaçları için manipüle edilen mekanlar haline dönüştürmedikleri için hepsine teşekkür ediyorum” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "proje okul"' kapsamında bulunan okullarda görev yapan öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirilmesiyle beraber ortaya çıkan tepkilere ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Tekin, konuşmasında şunları söyledi:  "Biz geçtiğimiz yıl bu konuda henüz proje okullarıyla ilgili bir performans değerlendirmesi yapmadığımız için yönetmeliğin uygulanmasını bir yıl erteledik. Bu yıl Ocak başında takvimimizi ilan ettik. Bu okullarda çalışan öğretmen arkadaşlarımızın mağduriyet yaşamaması açısından yer değiştirme takvimini erken başlattık. O arkadaşlarımız diğer öğretmenlerimizin yer değişikliği süreci başlamadan önce boş olan okullara yer değişikliği talebinde bulunsunlar diye pozitif ayrımcılık yaptık. Baktığımızda ilan ettiğimiz listede yaklaşık 38 bin civarında. Ezbere, cehalet dolu ifadelerle yüz binlerce rakamıyla ifade edilen, söylenen saçma sapan cümleler var. Ahlakiliği, doğruluğu tutarsız. Böyle saçmalık olamaz. Nereden öğrendiniz? 180 bin, 200 bin rakamından bahsediyorlar. 38 bin arkadaşımızın görev süresi doldu ve 38 bin arkadaşımızın yüzde 80'inin görev süresi uzatıldı. Geriye kalan yaklaşık 6 bine yakın arkadaşımızın görev süreleri uzatılmadı. Sürgüne gönderildi ne demek? Bir siyasi partinin genel başkanı çıkıyor, ‘ele geçirmek’ ifadesini kullanıyor. Kimden neyi ele geçiriyoruz? Biz devletiz, Milli Eğitim Bakanlığıyız. Siz bu okullara merdi kıpti şecaat arzedeyim derken sirkatin söylermiş tarzından… Şunu ifade ediyor demek ki bu Genel Başkan, bu okulları bizim arka bahçemiz olarak kullanmak istiyorduk ama şimdi siz bizim elimizden alıyorsunuz.’ "Protestoların tamamını politik gerekçelerle, gündemi kapatmaya yönelik, sadece manipülasyon çabası olarak görüyorum" Böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Siyasetçileri duyarlı, tutarlı, ahlaki davranmaya davet ediyorum. Okullarımız üzerinden, öğretmenlerimiz üzerinden siyasi çıkarlarını manipüle edecek eylemler içerisine girmesinler. Ben bu vesileyle öğretmen ve idareci arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Bir siyasi partinin genel başkanı ve onun şürekası, okullarımızı ve öğrencileri topyekün bir direnişe çağırmasına rağmen Türkiye genelinde 20 civarında okulumuzda bu olaylar oldu. Bunların büyük çoğunluğu öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz tarafından değil ne hikmetse ‘mezunlar derneği’ tarzında sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade eden yapılar tarafından organize edilmiştir. Ben bu vesileyle tekrardan öğretmen ve idareci arkadaşlarımıza, öğrencilerimize teşekkür ediyorum; bu saçma sapan çağrılara kulak vermeyip okullarımızı bir siyasi partinin politik amaçları için manipüle edilen mekanlar haline dönüştürmedikleri için hepsine teşekkür ediyorum. Okullarımızda, mesela bu bahsi geçen, süresi uzatılmayan arkadaşlarımız içerisinde 40 yıldır aynı okulda çalışan arkadaşlarımız var. Diğer öğretmen arkadaşlarımızın da bu okullarda çalışma hakkı yok mu? Biz bu okullarımızın görev süresini uzatmayıp başka bir ülkeden, başka bir yerden öğretmen getirtmiyoruz. Yine bu sistem içerisinden performanslarıyla, çalışkanlıklarıyla, öğrencileriyle ilişkileri açısından ön plana çıkmış öğretmen arkadaşlarımızı getiriyoruz. Biz bu okullardaki öğrencilerimizin, bu okullardaki öğretmenlerin niteliğini daha ileriye taşıyacak azim ve kararlılıkla çalışıyoruz. Bu okullarda eğitimi sekteye uğratacak, sıkıntıya sokacak herhangi bir eylemin içerisinde olamayız, böyle bir şey yok. Dolayısıyla ben bu protestoların tamamını politik gerekçelerle, gündemi kapatmaya yönelik, sadece manipülasyon çabası olarak görüyorum. O yüzden ben bu sürecin böyle okunmasını arzu ederim. Öğretmen arkadaşlarımız, öğrencilerimiz, velilerimiz rahat olsunlar. Bu okullardaki eğitim kalitesi bizim açımızdan önceliğimiz. O bizim namusumuz. Biz oradaki eğitimi daha ileriye taşıyacak bir sürecin içerisindeyiz." "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çok enteresan bir manipülasyon sürecinin içerisinde" "CHP Genel Başkanı, çok enteresan bir manipülasyon sürecinin içerisinde. Biz bu yıl ilkokullarda karne uygulamasını kaldırdık, gelişim raporu veriyoruz. Özgür Özel’in gelişim raporu açısından şöyle pozitif bir tarafı var; en azından geçtiğimiz hafta yaptığım uyarılar doğrultusunda bilmediği konulara girmiyor. CHP’nin tarihine girmiyor artık oradaki cehaletini ortaya koyduğu için. Mesela demokrasi kavramına girmiyor oradaki cehaleti kamuoyu tarafından ortaya konduğu için. Mesela Türk siyasal hayatına girmiyor, Türkiye’deki darbeler tarihine girmiyor, hukuk devleti kavramına girmiyor. Bu güzel, iyi bir gelişme. Nerde oynuyor topunu? Bildiği yalan, manipülasyon ve iftira sürecinde oynuyor. Ne diyor, tırnak içinde söylüyorum ‘utanmaz, yalancılıkla’ suçluyor bizleri ve çok… Ben şimdi burada, Cumhurbaşkanımız bize şu telkinde bulunuyor bize sürekli, diyor ki ‘Biz Özgür Özel dahil, CHP’liler dahil onlar ne yaparlarsa yapsınlar demokrasi ve hukuk devleti sınırları içerisinde cevap vereceğiz’ O yüzden o alnını karışlarım ifadesi ile ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Zaten hukuki süreci yürüteceğiz o ayrı bir süreç ama onun dışında kullandığı iki ifade var ki birini az önce söyledim, ‘ele geçirmek’ kavramı. Onun üzerinde konuşmaya bile gerek yok. Ama bir konu var ki şimdi ‘utanmaz yalancılık’ gibi bir kavram kullandı. "Siyasi manipülasyonlarla kendi pozisyonuna yönelik tartışmaları ötelemesinin anlamı yok" Sayın Özgür Özel, utanmaz yalancılık nedir biliyor musunuz? ‘CHP’nin 2023 yılının Kasım ayındaki kongre sürecinde delegelerin oyları satıldı.’ Bu birinci önerme. İkinci önerme, ‘Bu satın alma ve rüşvet sürecini yöneten kişi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı unvanıyla o zaman İstanbullunun parasını çalarak yaptı.’ İddianamedeki ifadeler böyle. Şimdi bu iki önermenin doğal sonucu nedir? Sayın Özgür Özel şu anda İstanbullunun, İBB’nin malını çalıp çırpan, bu hırsızlıkla elde ettiği paralarla CHP kongresinde delegeleri satın alan bir kişinin oturttuğu koltukta oturuyor. O zaman Özgür Özel, kendi oturduğu koltukla ilgili manipülatif tartışmalar var, tartışmaların dışına çıkmak için manipülatif söylemler içerisine giriyor. Özgür Özel’e tavsiyem şu; önce eleştirilerle ilgili cevabını versin, oturduğu koltuğa hakkıyla mı geldiğini yoksa bir kısım delegelerin satın alma süreciyle mi geldiğini açıklasın. Sayın İmamoğlu ile ilgili ben 1990 yılında bir şirket kuruyor ve bu şirket 1997 yılında Türkiye’nin ilk FETÖ okullarından birini açıyor, Gülbahar Hatun Kolejini. Sayın Özgür Özel’in bu iddia ile ilgili, bu iddianın sahibi olan kişinin neden arkasından gittiğine dair açıklamaları merakla bekliyorum. Bunun dışındaki konulara girerek siyasi manipülasyonlarla kendi pozisyonuna yönelik tartışmaları ötelemesinin anlamı yok. Bunu yaparken lütfen bu ülkenin geleceği ve çocuklarıyla kendi siyasi kariyeri uğruna uğraşmasın. Onları kendi haline bıraksın. "CHP ve onu destekleyen seçmenler, CHP mensupları adına üzülüyorum" İdeolojik olarak siyasi önermelerine katılmasak dahi CHP bu ülkede cumhuriyeti kuran bir siyasi parti ve ciddi bir siyasi gelenek. Ben gerçekten üzülüyorum. CHP ve onu destekleyen seçmenler, CHP mensupları adına üzülüyorum. Özgür Özel’in bu tarz gayri ciddi söylemleriyle CHP’ye de zarar verdiğini görüyorum. Normal koşullarda bu tür söylemlere cevap vermeyi arzu etmiyorum ama bugünkü süreç özellikle proje okullara yönelik çağrıda bulunması bizim bu okullara, eğitim öğretimin politika üstü olması realitesine sahip çıkmamamızı gerektiriyor."

Bakan Tekin'in açıklamaları, proje okullarında yaşanan değişiklik tartışmalarını gündeme taşıdı. Öğretmenlerin mağduriyet yaşamaması için erken başlatılan yer değişikliği süreci, protestolara sebep oldu. Politik manipülasyonların önüne geçmek için eğitimin politika üstü olması gerektiği vurgulandı.